Seyyid İbrahim’in halifesi ve oğlu olan Kadiri şeyhi ilk Şeyh Ahmed Efendi (Kuddise Sirruhu), Çan bölgesinin seçkin âlimlerinden, faziletli ve takva sahibi bir zattı. Ömrünü tasavvuf yoluna adamış, insanların İslam’ı sevip benimsemeleri için çalışmış ve asla maddi çıkar peşinde olmamıştır. Onun ve diğer büyüklerin irşadları, menkıbeleriyle birlikte Çapakçur bölgesinde ilim ve maneviyat ışığını yaymıştır.
Bölgemizde Kadirî tarikatının ilk temsilcisi olarak bilinen El-Çapakçuri hazretleri, hicri 1182 (miladi 1763) yılında vefat etmiştir. Mezarı Yukarı Çan Köyü mezarlığında, halk arasında “Beyaz Makber” olarak bilinen yerde bulunmaktadır. Mezarı başındaki taşta ailesine ait soy kütüğü yer almakta idi. Ne yazık ki bu değerli taş, bazı kişiler tarafından kutsal sayılarak parçalanmış ve götürülmüştür. Oysa din büyükleri her zaman hurafelerden uzak durulması gerektiğini vurgulamışlardır.
Salih kişilerin kabirlerini ziyaret etmek sünnettir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Kabirlerinizi ziyaret ediniz” buyurmuş; âlimler de bu ziyaretlerin, kişinin hayatta iken nasıl yapılması gerekiyorsa, vefatından sonra da aynı şekilde yapılması gerektiğini belirtmişlerdir. Bu tür ziyaretlerde Kur’an okunur, dua edilir.
Çan Şeyhleri, bölge halkı tarafından sevilen ve saygı duyulan önderler olmuşlardır. Osmanlı Devleti de bu gibi manevi liderlerin halk üzerindeki etkisinden yararlanmıştır.
İlk Şeyh Ahmed Efendi’nin vefatından sonra, tarikat nöbetini oğlu ve halifesi olan Şeyh Eyyüb Efendi devralmıştır. Allah rahmet eylesin.
Tarikat silsileleri Ashab-ı Suffe’ye, oradan da doğrudan Hz. Peygamber’e (s.a.v.) uzanır. Sûfîler, Kur’an ve hadislerde yer alan zikir emirlerinden ilham alarak dünyadan çok ahirete önem vermiş, zühd ve takva üzere yaşamışlardır. Bu yolda ilerlemek isteyenlerin bidatlerden uzak durması, Şeriat-ı Muhammediyye’ye uyması ve gafletten sakınması gerektiği öğütlenmiştir.
Kadirî Tarikatı, 12. yüzyılda Seyyid Abdulkadir Geylani tarafından kurulmuş ve “cehri tarikat” olarak, yani sesli zikir yapılan tarikatlar arasında yerini almıştır. Kur’an’da zikirle ilgili 200’ün üzerinde ayet vardır. Ahzab Suresi’nin 41-42. ayetlerinde “Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin. O’nu sabah akşam tesbih edin” buyrulmuştur.
Şeyh Eyyüb Efendi döneminde de ikindi namazından sonra cemaatle birlikte halka oluşturarak yapılan sesli zikirler oldukça coşkulu geçerdi. Şeyh Efendi zikir sırasında halkaların arasında dolaşır, müridlerini manevi coşkuya teşvik ederdi. Bu şekilde kalpler can bulur, Allah sevgisiyle huzura kavuşurdu.
Kadirî zikirleri genellikle “Allahu Hayyun La Yemut” ve “Allah hay Allah hay” gibi sözlerle, cemaat halinde sesli olarak yapılır.